28 Haziran 2010 Pazartesi

Eski Terazi - Aslı Melek

Kuşun gagası alta düştü eski terazide
ruhlar yoruldu dengede kalmaktan
boyalı taşlar aşındı, tarihler silindi
gelir geçer rüzgârlar aldı suları, kumda iz kalmadı

Yaz bitti, ışık bitti, renk bitti
boşluklarını boyadım kalbimin
sonbaharın rengi kalmış fırçada
yetmedi kapamaya

Bugün gizleniyorum kozada
baharda kelebek olacağım biliyorum

26 Haziran 2010 Cumartesi

Ben Öleyim- Aslı Melek

“Gurbet bana zor geliyor, ben öleyim”

Ya gel
ya da serseri bir rüzgar getirsin selamını
ya aç bir kedi yordamıyla
ya da bir martı kanadıyla
usulca değ bana bu sabah
gitmeden uzak ülkelere

Zamanı durmuş sayalım
uyanıp dünya nimetlerinden yoksun
yerli yerinde hepimiz
bir sabah kahvaltısında acıkmış ve mahmur
bir şarkı ile akşamdan kalma

Sonra ben gideyim huzurla
hafif bir örtüye sarılıp ürperten gece rüzgarıyla
derleyip düşen yıldızları
beklemeden gün doğumunu

Herhangi bir dilden
aynı eda ve acıyla hoşça kal diyerek
gideyim
dallar en açık yeşilinde
gökyüzü en koyu mavideyken
ilk vapur yanaşmadan Kadıköy’e
bırak beni bu sabah
sessizce erkenden
gideyim

“Gurbet bana zor geliyor, ben öleyim” Annemin sevdiği bir türkü.

23 Haziran 2010 Çarşamba

Fırtına / M.Mungan

"Fırtına" Murathan Mungan. Sen ne harika bir insansın.
"Sakın çıkma patika yollara"

Başka Türlü Bir Şey / Can Yücel


başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..

bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun

bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince

nerde gördüklerim
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka..

18 Haziran 2010 Cuma

Yüz Yıl Daha Ayakta - Aslı Melek

Son Osmanlı konaklarından birinde
yıldız dolu semalar yerine
uçan payandaların
menekşe neonlarının altında
ipekli elbiselerle sabırsız konuklar
beklerken bir aşkın şahitliğini
Fransız bir melodiyle
her şey yeni zamandayken
direndi gelin tellerine Paşanın odası
taşırken parlak tepsilerde
kahve yerine renk dolu kadehleri
telaşlı garsonlar
karşı durdu beyaz konak
zamana

Döverdi dalgalar kapısını
oynaşırdı güneş her mevsim renkli camlarında
o da bir asırdır gülümserdi karşı kıyıya
o yıllarda boyun eğmişti Paşa
savaşa
sürgüne
ayrılığa
ardından bırakmadı kendini eski Konak
yangına
fırtınaya
depreme

Yenilmedi aşkın günlük zaferine
evlenirken genç aşıklar
o büyülü akşamda
söz verdi yaşlı konak kendine
savaşa ve ayrılığa karşı
yüzyıl daha ayakta
29.05.2010

Akıl Yaprak - Murathan Mungan

Desen : Michael Rouscher
Kimseye sorma beni
gözlerinin aklına bırak
yeterince okunmamış birkaç yaprak
bulunur tekin ağacından düşen
belirsizliğin beyazına
emniyet kemerinden boşalan an
herkes bildiğini unutur sarsılarak
donuk başlangıçtaki saflık
oyun oynamayan akıl
kimseye sorma beni
herkesin kelimeleri gördükleri

bazen anlaşılmayan şiirler
her şeyden çok anlaşılır
aklın yaprağı aralandığında
gördüklerimiz

hatırlamayız ama kalır

Ağustos 2006
"Bazı Yazlar Uzaktan Geçer"

4 Haziran 2010 Cuma

Aşk / Cemal Süreya

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
                 İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

1954
Üstü Kalsın, Doğan Kardeş, Seçme Şiirler, YKY

Cemal Süreya Sempozyumu


Kadıköy Belediyesi, Barış Manço Kültür Merkezi
ve Artshop Yayıncılık işbirliğiyle
5 Haziran 2010 Cumartesi günü Saat:14.00
Cemal Süreya Sempozyumu gerçekleştiriyor.
Yer:Barış Manço Kültür Merkezi Caferağa Otoparkı Kadıköy

2 Haziran 2010 Çarşamba

Vasiyet / Nazım Hikmet

Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.

Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.

Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.

Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...

1953, 27 Nisan
Barviha Sanatoryumu

fazla söze gerek yok

1 Haziran 2010 Salı

"All Along The Watchtower"

31 Mayıs Pazartesi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda Bob Dylan. Denge ve iç uyumun müzikle gösterisi