28 Ocak 2010 Perşembe

Şehir - Konstantinos Kavafis

Safranbolu, Fotoğraf : Aslı Melek
'Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin
'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.'

Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.

( Çeviren: Cevat Çapan )

22 Ocak 2010 Cuma

Aşk Bitti - Ahmet Telli


Caddebostan Sahil, Fotoğraf : Aslı Melek
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti

Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da

Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım

Aşk da bitti diyordu ya bir şair
Aşk bitti işte tam da öyle

20 Ocak 2010 Çarşamba

Sevgili - Murathan Mungan


Amasra, Fotoğraf : Aslı Melek
Zaman nasıl akıp gidiyor
İnsanlar maskelerini ne çok seviyor
Yıllarca bir yalanla bir ömür geçiyor da
Hiç kimse yok bir tek günü sonuna kadar yaşamaya
Mecbursun yalnızlığa

Oysa sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini
İçimdeki fırtına ele geçirdi beni
Bir gün baktım hiç korkmadan aynaya
Orda yeniden gördüm kendimi
İşte sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini


Şimdi asla pişman değilim
Yaşadığım herşeyin bedelini ödedim
Nasıl olsa bir gün gelir duygular bulur yerini
Hem cehennem, hemde cennet yeryüzünün mevsimleri
O kadar şey değişti ki
Artık kimse masum değil
Duygular çok eskidi

O zamanlar biz ne güzel çocuklardık
Dünyaya aydınlık gözlerle bakardık
Ve işte o zaman kırdığın bu kalp
Şimdi kırıyor başka kalpleri
Aşkta kazanmak dedikleri kaybetmektir bir çok şeyi

Açıortayı - Murathan Mungan


Safranbolu Yolu, Fotoğraf : Aslı Melek
Niyetin durduğu yere göre değişse de hakikatin öznesi
uçurumların açıortayını görmek gerekir
nüfusu çoğalan sıvılaşmış kişilikler
gerçeklik kaybının yanık hayaletleri
bunca çıplak kızıl sürerken sınıf mücadelesi
mümkün mü sahiden
eskiye göre her şeyin çok değişmesi

geri çekilme değil
sipere yatmak
belki
beklemek tozun toprağa dönmesini
hayatın biraz daha birikmesini
biraz daha
biraz daha belki

19 Ocak 2010 Salı

Dario Moreno Sokağı




Dario Moreno'nun Vasiyeti
"İzmir, tatlı ve sevgili şehrim.
Birgün şayet senden uzakta
ölürsem; beni sana getirsinler.
Fakat; mezarıma götürürken ÖLDÜ demesinler
UYUYOR desinler, koynunda tatlı İZMİR'im."

Karşı Kıyı - Aslı Melek

Amasra, Fotoğraf : Aslı Melek

Kar bitmez güneş gelmeden
bekleme
hiç bir söz anlam taşımaz
söylenmeden

Haydarpaşa’dan gece yolcularıyız
geride bıraktıklarımız
götürdüklerimizden fazla
duyduklarımız noksan
dediklerimiz rüzgarda dağınık

Eylül geçer, mayıslar geçer
eski türküler geldikçe dile
ışığını yakarız yüreklerimizin

Bekleme orada yalnız
ne lodos ne poyraz engel
dokunma ne küreğe ne dümene
sevgim geçirir seni karşı kıyıya

18 Ocak 2010 Pazartesi

Pasaport Kahvesi - Ahmet Telli


İzmir, Fotoğraf : Aslı Melek

Kıyıda, taşın üstünde
oturmuş denize bakıyor
Kimse konuşmuyor onunla
ne rüzgâr ne de izmir

Gün bitiyor ve lacivert
sözcükler çekiliyor
susuşların ipek ağıyla

Az ötede pasaport kahvesi
- Gel, bir bardak çay içelim
diyor bütün gün beklenen

Bulut suya değiyor
su zamana
ve yalnız çakıltaşları
değil aşınmakta olan

Batık bir gemi
gibi uzaklaşırken ordan
yakamozlar kalıyor geride
balkıyan acılar gibi

Eskiyen neydi günboyu
yaşanan neydi
hangi bıçağı biledi deniz

Işıklar sönüyor kıyıda
ve burkulan bir yürekle
çekip gidiyor bu kentten

15 Ocak 2010 Cuma

Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları - Nazım Hikmet


Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldanmadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...

14 Ocak 2010 Perşembe

Ada Gibi - Aslı Melek

Koca bir delik açıldı kalbimde
ada gibi
matem değil acı değil
sarılmamış bir yaranın işlemesi bu
ele gelmez kendi başına büyüyen bir yara
ada gibi


Geceler boyu orada sönük ışıklarla tek başına
uzak değil yakın hiç
bir kulaçta mı varılır bir bakışla mı çağırılır
ne zamandan hangi geleceğe gidecek belli değil
ada gibi


Çatılar çizdim kayalarına
bulutlar koydum bacalarına
gür fesleğenler diktim kıyılarına
vardım yanına ayna oldum ona
bir fırtına bir dalgayla koptu yerinden
değişmedi yalnızlığı
kaldı bir başına
ada gibi

16.05.2009

13 Ocak 2010 Çarşamba

Hiç - Aslı Melek

Yağmurla dolu yokuştan aşağı
gecekonduların mavi kapılarını geçerken
yakın gelmeseydi konuşmalarımız
bir çocukluk çağrısı olmasaydı bakışlarımızda
ve otobanın gecikmiş ışıklarında
ağustosta
aydan cesaret alarak susmasaydık
konuşsaydık ölümü ve ayrılığı en baştan
şimdi gitmeye cesaretim olurdu

“İncelir sular, taşları geçer, denizi bulur sonunda.”

12 Ocak 2010 Salı

Halil Cibran


Evim der ki, 
"Beni bırakma,çünkü burada senin geçmişin yaşıyor."
Yolum der ki, 
" Gel ve beni izle,çünkü ben senin geleceğinim."
Ve ben hem eve, hem de yola derim ki,
"Benim ne geçmişim,ne de geleceğim var. Eğer kalırsam, kalışımda bir ayrılış vardır;
gidersem, ayrılışımda bir kalış.
Yalnızca sevgi ve ölüm her şeyi değiştirebilir."

11 Ocak 2010 Pazartesi

Mavi Liman - Nazım Hikmet


Fotoğraf : Aslı Melek

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın .
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın.

10 Ocak 2010 Pazar

Gelmem Artık - Aslı Melek

Bostancı, Fotoğraf : Aslı Melek
Unutmam, bir kez gördüm ya
martıların geniş harelerle dalga boyunca kıyıda kanatlarını

Saat onbir onbir
dönmem artık, sessizlik yola gelmiş peşindeyim

Bakmam artık,
yüzümüz gözlerimiz yoksa tanıdık değil

Ne son kıyılardan kırkların yanaştığı
ne son çağrısından kaptanın, korkmam artık

Sen şarkılar yap yıldızlara dördüncü günde
ölüm gelir, ben gelmem artık.
28.01.2006

Ayrılık Sevdaya Dahil / A.İlhan

Fenerbahçe, Fotoğraf : Aslı Melek
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
 En görkemli saatinde yıldız alacasının
Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın

Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları
Bir yerlere yıldırım düşüyorum
Ayrılığızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan

Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş
Tedirgin gülümser
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar
hala sevgili
Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili

Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
Gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu
Yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
Yansımalar tutmuş bütün sahili
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili

Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık
Hava ağır, toprak ağır, yaprak ağır
Su tozları yağıyor üstümüze
Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
Karanlık cöktü denize
Yanlızlık çakmak taşı gibi sert, elmas gibi keskin
Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan
Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince
Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük
ne işe yarayacak
Bir türlü çözemedikleri bu olu bir gezegenin soğuk
tenhalığına
Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı
bir sevgiliyle

Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için
varız
İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir
bardak gibi
Tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı
Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm
zehir zemberek aşkımız

8 Ocak 2010 Cuma

Bembeyaz / Aslı Melek


Kar vardı geldin bembeyaz
sustun
kaldı sayfalar beyaz,
tuval beyaz
gittin her şey bembeyaz.