25 Kasım 2011 Cuma

Sonbahar / A.Hamdi Tanpınar

Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle,ufkuna bak.

Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.

Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.

22 Kasım 2011 Salı

Anneler Kaçar Gibidir / Tugut Uyar

söyle ben saçlarımı kestirirsem ne olur
bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur

herkes annesi sanır bir kısır yalnızlığı
oysa herkesin annesi aslında bir baruttur

eylülden ürken temmuz şafaktan korkan gece
dağları bölümleyen o babadan kaçan sudur

hatırla her gün bir çalar saatle oynadığını
çalar saatler bir çocuğun uyanılacak uykusudur

soğuk iklimler, kırımlar akar gider derisinden
çalıp söylediği öğrenip oynadığı bir tabuttur

anne saklanır, baba koşar, günleri münleri bölerler
anne de baba da parça parça bir geyik yavrusudur

birinin sırtı ince, birinin elleri kalın
ikisi de bir gölün saygıdeğer komşusudur

ey hayalin sonsuz çalıştığı gölleri bölmek dönemi
o zaman artık bir yerlerde hazin mevlûtlar okunur

dersin ki ayışığı kimin babası kimin oğlu o zaman
sanki herkesin işi bir bölmedir, uzun uzun solunur

senin şarkın bir avcı borusudur ormanları tutar
büyür, yankılanır, bir kale yıkıntısında saygıyla durur

ey en bilge sesi gelip duran sonra akan suların
bilirsin her akşam nasıl öksüz, nasıl güçlükle olur

her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur

saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur

gölleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur

21 Ekim 2011 Cuma

Her İnsan Öldürür Sevdiğini / Oscar Wilde


Oysa herkes öldürür sevdiğini
Kulak verin bu dediklerime
Kimi bir bakışıyla yapar bunu
Kimi dalkavukça sözlerle
Korkaklar öpücük ile öldürür
Yürekliler kılıç darbeleriyle

Kimi gençken öldürür sevdiğini kimi yaşlıyken
Şehvetli ellerle boğar kimi
Kimi altından ellerle
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur

Kimi yerince sevmez kimi fazla sever
Kimi satar kimi de satın alır
Kimi gözyaşı döker öldürürken kimi kılı kıpırdamadan
Çünkü herkes öldürür sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez

07 Ekim 2011 Anısına, İstanbul

1 Mayıs 2011 Pazar

Harbiye'den Taksim'e Doğru...

Türkiye İşçi Sınıfına Selam / Nazım Hikmet

selam yaratana
tohumların tohumuna,
serpilip gelişene selam!
bütün yemişler dallarınızdadır!
beklenen günler, güzel günler ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen,
gecelerinde aç yatılmayan
ekmek, gül ve hürriyet günleri,
türkiye işçi sınıfına selam!
meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretliğimizi,
hasretimizi, ayyıldız esir bayrağımıza,
düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!
paranın padişahlığını,
karanlığın yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına
selam
türkiye işçi sınıfına selam!
selam yaratana.

11 Şubat 2011 Cuma

Aşk Tesadüfleri Sever / Murathan Mungan

aşk tesadüfleri sever
kader ayrılıkları
yıllar geçmeyi sever
insan aramayı

güller açmayı sever
zaman soldurmayı
eller birleşmeyi sever
yollar ayrılmayı

herkes geçmişi öder
bir yol ayrımında
başlamak istersen
yeni bir hayata
gölgeni yedek
bırak ardında

hayat tekrarları sever
yeniden başlamayı
kuşlar dalları sever
kanatlarsa uçmayı

Film ile tekrar gündeme geldi.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Bir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgârlı Bir Şosede / Nazım Hikmet

Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede
bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın
bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan
yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse
bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum
ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor
yürüyüşünü
bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine
o yanıma varmadan.

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun arşivi, Nazım Hikmet'in ses kaydından.
Kayıt Tarihi 25 Nisan 1961

5 Ocak 2011 Çarşamba

Yağmur Kaçağı / A. İlhan

elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni

geceleri bir çarpıntı duyarsan
telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylül'se ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni