21 Eylül 2010 Salı

Ayrılık Ayracı / Ahmet Telli

Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde


Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda


Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık


Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü


Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını

15 Eylül 2010 Çarşamba

Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin. - Nazım Hikmet

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

Gönlümle baş başa düsündüm demin;
Artik bir sihirsiz nefes gibisin.
Simdi tâ içinde bombos kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.


Mâziye karisip sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artik sen de herkes gibisin.

9 Eylül 2010 Perşembe

Yaz Sonu - Cemal Süreya

Sukürenin perisi sen; sen taşkürenin avcısı
Bir kişi daha olsa yanınızda
Siz orda öpüşürken
Ne diyorum bir kişi daha;
Alamut kalesinde öpüşürdünüz.
Ona göre gelişirdi her şey
Yeni bir güzelduyu açılırdı
Bir töre cançekişirken.

Karagözlü hançer sen; sen mavi bakışlı kılıç
Unutulmazlarınızı dökerken birer birer
İki kişi daha olsa yanınızda
Mihri'nin vuruluşu ve çantası
Ve elindeki tuğla da gelirdi gündeme;
Daha sonra kesilen barsağı iki metre;
Kediler uzaklaşırdı ısrarla camdan bakan;
Ne diyorum iki kişi daha.

Kavaldan akan gökyüzü sen; sen düşten geçilmez bahçe
Sınıf arkadaşları şarap ve tüzük kokan
Dağın Eskisi'ne iki vadiden seslenirken
Ne diyorum beş kişi daha olsa yanlarında
Ama her şeye üçünün bileşkesine varan;
Ne bilim-sanatı Hayyam'ın ne siyaseti Nazım'ın
Ne yiğitlik ne aşk... Bir şey kalmazdı tek başına.
Ahırlarımızda her zaman sana ayrılmış bir at vardı.

Ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye
Çok şeyin adı küçük yazıldı;
Silinmez anlar vardır
Karşı konmaz özlemler
Ben şimdi ne istediğimi de bilmeden artık
Bağırıp duruyorum ya şurda
Sen yaz sonu ilan eden güzel keten
Güneşten yırtılmış caz sen!

5 Eylül 2010 Pazar

Yeniden istanbul

Ne iyi ki şiirlerimi benim duygularıma eşit hassaslıkta çizgilere döken ve ne iyi ki benim mısralarımı bir kitaba dönüştürmek duyarlılığını gösteren ve ne iyi ki bana inanan arkadaşlarım var. Erkan Nazlı, Esra Sarı, Zekiye Nazlı ve Banu Binat. Teşekkürler arkadaşlarım. "Yeniden İstanbul " şiir kitabı hepimizin gurur duyacağı bir eser...

3 Eylül 2010 Cuma

"Yeniden İstanbul" çıktı...

Ne kadar geçti
uzun yollara çıkmayalı
ne kadar gideceğini bilmeden
ne kadar geciktik kendimize
başkalarına yetişirken...

Aslı Melek


Erkan Nazlı'nın çizgileriyle yorumladığı şiir kitabı YENİDEN İSTANBUL çıktı...