Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle,ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
25 Kasım 2011 Cuma
22 Kasım 2011 Salı
Anneler Kaçar Gibidir / Tugut Uyar
söyle ben saçlarımı kestirirsem ne olur
anne saklanır, baba koşar, günleri münleri bölerler
anne de baba da parça parça bir geyik yavrusudur
birinin sırtı ince, birinin elleri kalın
ikisi de bir gölün saygıdeğer komşusudur
ey hayalin sonsuz çalıştığı gölleri bölmek dönemi
o zaman artık bir yerlerde hazin mevlûtlar okunur
dersin ki ayışığı kimin babası kimin oğlu o zaman
sanki herkesin işi bir bölmedir, uzun uzun solunur
senin şarkın bir avcı borusudur ormanları tutar
büyür, yankılanır, bir kale yıkıntısında saygıyla durur
ey en bilge sesi gelip duran sonra akan suların
bilirsin her akşam nasıl öksüz, nasıl güçlükle olur
her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur
saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur
gölleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur
bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur
herkes annesi sanır bir kısır yalnızlığı
oysa herkesin annesi aslında bir baruttur
eylülden ürken temmuz şafaktan korkan gece
dağları bölümleyen o babadan kaçan sudur
hatırla her gün bir çalar saatle oynadığını
çalar saatler bir çocuğun uyanılacak uykusudur
soğuk iklimler, kırımlar akar gider derisinden
çalıp söylediği öğrenip oynadığı bir tabutturanne saklanır, baba koşar, günleri münleri bölerler
anne de baba da parça parça bir geyik yavrusudur
birinin sırtı ince, birinin elleri kalın
ikisi de bir gölün saygıdeğer komşusudur
ey hayalin sonsuz çalıştığı gölleri bölmek dönemi
o zaman artık bir yerlerde hazin mevlûtlar okunur
dersin ki ayışığı kimin babası kimin oğlu o zaman
sanki herkesin işi bir bölmedir, uzun uzun solunur
senin şarkın bir avcı borusudur ormanları tutar
büyür, yankılanır, bir kale yıkıntısında saygıyla durur
ey en bilge sesi gelip duran sonra akan suların
bilirsin her akşam nasıl öksüz, nasıl güçlükle olur
her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur
saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur
gölleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur
21 Ekim 2011 Cuma
Her İnsan Öldürür Sevdiğini / Oscar Wilde
Oysa herkes öldürür sevdiğini
Kulak verin bu dediklerime
Kimi bir bakışıyla yapar bunu
Kimi dalkavukça sözlerle
Korkaklar öpücük ile öldürür
Yürekliler kılıç darbeleriyle
Kimi gençken öldürür sevdiğini kimi yaşlıyken
Şehvetli ellerle boğar kimi
Kimi altından ellerle
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur
Kimi yerince sevmez kimi fazla sever
Kimi satar kimi de satın alır
Kimi gözyaşı döker öldürürken kimi kılı kıpırdamadan
Çünkü herkes öldürür sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez
07 Ekim 2011 Anısına, İstanbul
9 Eylül 2011 Cuma
28 Mayıs 2011 Cumartesi
1 Mayıs 2011 Pazar
Türkiye İşçi Sınıfına Selam / Nazım Hikmet
selam yaratana
tohumların tohumuna,
serpilip gelişene selam!
bütün yemişler dallarınızdadır!
beklenen günler, güzel günler ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen,
gecelerinde aç yatılmayan
ekmek, gül ve hürriyet günleri,
türkiye işçi sınıfına selam!
meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretliğimizi,
hasretimizi, ayyıldız esir bayrağımıza,
düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!
paranın padişahlığını,
karanlığın yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına
selam
türkiye işçi sınıfına selam!
selam yaratana.
tohumların tohumuna,
serpilip gelişene selam!
bütün yemişler dallarınızdadır!
beklenen günler, güzel günler ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen,
gecelerinde aç yatılmayan
ekmek, gül ve hürriyet günleri,
türkiye işçi sınıfına selam!
meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretliğimizi,
hasretimizi, ayyıldız esir bayrağımıza,
düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!
paranın padişahlığını,
karanlığın yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına
selam
türkiye işçi sınıfına selam!
selam yaratana.
30 Nisan 2011 Cumartesi
11 Şubat 2011 Cuma
Aşk Tesadüfleri Sever / Murathan Mungan
aşk tesadüfleri sever
kader ayrılıkları
yıllar geçmeyi sever
insan aramayı
güller açmayı sever
zaman soldurmayı eller birleşmeyi sever
yollar ayrılmayı
herkes geçmişi öder
bir yol ayrımında
başlamak istersen
yeni bir hayata
gölgeni yedek
bırak ardında
hayat tekrarları sever
yeniden başlamayı
kuşlar dalları sever
kanatlarsa uçmayı
31 Ocak 2011 Pazartesi
19 Ocak 2011 Çarşamba
Bir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgârlı Bir Şosede / Nazım Hikmet
Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede
bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın
bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan
yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse
bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum
ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor
yürüyüşünü
bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine
o yanıma varmadan.
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun arşivi, Nazım Hikmet'in ses kaydından.
Kayıt Tarihi 25 Nisan 1961
bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın
bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan
yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse
bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum
ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor
yürüyüşünü
bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine
o yanıma varmadan.
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun arşivi, Nazım Hikmet'in ses kaydından.
Kayıt Tarihi 25 Nisan 1961
5 Ocak 2011 Çarşamba
Yağmur Kaçağı / A. İlhan
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylül'se ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylül'se ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)