Geçmişe borçluyum sevgimi
uzak bir yoldan gelip arkada bıraktığım
bir gülümsemeyle yarım hatırladığım
çocukluğum
yağmur sularına basarak
gizli bir hazdı ıslanmak
kesilmiş ağaç kokusu aklımda ama
dut ağacı şimdi o kadar yüce değil
acı
elimde kesik izleri
acım anneme şikayete kadar
oyun
kaç kere yarım kaldı sokak oyunlarım
karanlık inince sokağa
içeri
mavi kapının aslan pençeli tokmağı
kaç kez içeri aldı beni
ebe
ne geride kalmak üzerdi ne de ebe olmak
biz vardık oyun vardı evim vardı
hem içeri kaçardım
acı doluyduk mutluyduk
çocuktum
06.Ocak.2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder